Karşılıksız Çek Suçu ve Borcun Ödenmesi | 2025
Türk hukuk sisteminde çek, bir kredi aracı değil, görüldüğünde ödenmesi gereken kayıtsız ve şartsız bir ödeme aracıdır. Ticari hayattaki güveni temelden sarstığı için, karşılıksız çek düzenleme eylemi, 3167 sayılı eski Kanun ve günümüzde 5941 sayılı Çek Kanunu ile özel bir suç tipi olarak düzenlenmiştir. Bu suç, failin dolandırıcılık kastı taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, çekin karşılıksız çıkması fiiline odaklanan “objektif” bir sorumluluk yükler.
Bu makalede, 2025 yılı itibarıyla karşılıksız çek suçunun hangi şartlarda oluştuğunu, kimlerin cezai olarak sorumlu tutulacağını, bu suçun ağır yaptırımlarını ve hem borçlular hem de alacaklılar için mevcut hukuki çözüm yollarını detaylı bir şekilde analiz edeceğiz.
Çekin Hukuki Niteliği ve Geçerlilik Şartları
Karşılıksız çek suçunun oluşabilmesinin mutlak ön koşulu, ortada hukuken “geçerli” bir çekin bulunmasıdır.
Geçerli Bir Çek İçin Zorunlu Unsurlar Nelerdir?
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 780. maddesine göre, bir belgenin çek sayılabilmesi için şu unsurları taşıması zorunludur:
“Çek” Kelimesi: Senet metninde açıkça “çek” kelimesi (veya yabancı dildeyse o dildeki karşılığı) yer almalıdır.
Kayıtsız ve Şartsız Havale: Belirli bir bedelin ödenmesi için hiçbir şarta bağlanmamış bir ödeme emri içermelidir.
Muhatap Banka: Ödemeyi yapacak olan bankanın ticaret unvanı belirtilmelidir.
Düzenlenme Tarihi: Çekin düzenlendiği gün, ay ve yıl olarak belirtilmelidir.
Düzenleyenin (Keşidecinin) İmzası: Çeki düzenleyen kişinin el yazısıyla atılmış ıslak imzası bulunmalıdır.
Banka Seri Numarası ve Karekod: Banka tarafından verilen bir seri numarası ve karekod bulunması zorunludur.
Bunlara ek olarak, 5941 sayılı Çek Kanunu, çek yaprağında hesap sahibinin T.C. Kimlik Numarası (TCKN) veya Vergi Kimlik Numarası (VKN) gibi ek bilgileri de zorunlu kılmıştır.
Unsurlardaki Eksikliğin Cezai Sorumluluğa Etkisi
TTK m. 780’de sayılan zorunlu unsurlardan (özellikle “çek” kelimesi veya ıslak imza gibi) birinin eksik olması, o belgeyi çek vasfından çıkarır. Çek niteliği taşımayan bir belge, kambiyo senetlerine mahsus özel takip yollarına konu edilemez ve daha da önemlisi, bu belgeye dayanılarak “karşılıksızdır” işlemi yapılsa dahi 5941 sayılı Kanun’da tanımlanan suç oluşmaz.
Bu durum, sanık açısından en temel savunma mekanizmasıdır. Eğer şikâyete konu belgede bir eksiklik tespit edilirse, suçun maddi unsuru gerçekleşmediğinden beraat kararı verilmesi gerekir.
Karşılıksız Çek Suçunun Oluşma Şartları Nelerdir?
5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. maddesindeki suçun oluşması için bir dizi şartın bir arada bulunması gerekir.
1. Kanuni Süre İçerisinde Bankaya İbraz Zorunluluğu
Suçun oluşabilmesi için ilk şart, çekin hamil (alacaklı) tarafından TTK’nın 796. maddesinde belirtilen kanuni ibraz süreleri içinde muhatap bankaya sunulmasıdır. Bu süreler:
Çek, düzenlendiği yerde ödenecekse 10 gün,
Düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse 1 ay,
Düzenlenme ve ödeme yeri farklı kıtalarda ise 3 ay‘dır.
Bu süreler geçtikten sonra bankaya ibraz edilen bir çek için “karşılıksızdır” işlemi yapılsa bile, suçun unsurları oluşmaz.
Önemli Not: İleri tarihli bir çek, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce bankaya ibraz edilirse ve karşılıksız çıkarsa yine suç oluşmaz. Cezai sorumluluğun doğması için çekin, üzerindeki düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde (örneğin 10 gün) yeniden bankaya sunulması zorunludur.
2. Banka Tarafından “Karşılıksızdır” İşlemi Yapılması
Suçun tamamlanması için en kritik unsur, banka tarafından çekin arkasına “karşılıksızdır” şerhinin işlenmesidir. Yargıtay bu işlemi, suçun “objektif cezalandırılabilme koşulu” olarak nitelendirir. Yani, çekin karşılığı olmasa bile, banka bu işlemi usulüne uygun olarak yapmadıkça suç oluşmaz.
Bankanın, kanuni süresi içinde ibraz edilen ve karşılığı bulunmayan bir çek için (sahtecilik gibi istisnalar dışında) bu işlemi yapma zorunluluğu vardır. Bu işlemi hukuka aykırı olarak reddeden banka görevlisi hakkında ayrı bir suç oluşur.
3. Karşılığın Bulunmaması (Kısmi veya Tam)
Suçun en temel unsuru, çekin bankaya ibraz edildiği anda, çek hesabında bedelini karşılayacak miktarda paranın bulunmamasıdır. Karşılığın hiç bulunmaması (tam) ile bir kısmının bulunması (kısmi) arasında suçun oluşumu açısından fark yoktur.
Önemli Not: Çek hesabında yeterli para olmasına rağmen, hesap üzerinde üçüncü bir kişi lehine konulmuş bir haciz veya mahkemenin ihtiyati tedbir kararı nedeniyle banka ödeme yapamıyorsa, bu durum da çekin karşılıksız kalmasına sebebiyet verir ve suçun oluşmasına neden olur.
4. Manevi Unsur (Kast)
Bu suç, kasten işlenebilen bir suçtur. Failin, ibraz süresi içinde çekin karşılığının hesapta bulunmayacağını bilmesi (veya öngörmesi) ve bu sonucu istemesi, suçun manevi unsurunun oluşması için yeterlidir. Failin özel bir aldatma kastı aranmaz. Bu durum, iyi niyetli bir keşidecinin dahi, hesabına gelen beklenmedik bir haciz nedeniyle cezai sorumlulukla karşı karşıya kalmasına yol açabilir. Suç, çekin düzenlendiği anda değil, bankaya ibraz edilip “karşılıksızdır” şerhi düşüldüğü anda tamamlanır.
Suçun Takibi: Şikâyet Süreci
Karşılıksız çek düzenleme suçu, takibi şikâyete bağlı bir suçtur. Şikâyet, bir dava şartıdır.
Kim Şikâyet Edebilir? (Yetkili Hamil)
Şikâyet hakkı, münhasıran çeki kanuni süresi içinde bankaya ibraz edip “karşılıksızdır” işlemini yaptıran **”yetkili hamil”**e aittir. Yargıtay’ın istikrar kazanmış içtihatlarına göre, “karşılıksızdır” işlemi yapıldıktan sonra çeki ciro yoluyla devralan kişi, alacak hakkını devralmış olsa da şikâyet hakkını devralamaz ve şikâyette bulunamaz.
Kritik Şikâyet Süreleri (Hak Düşürücü)
Şikâyet hakkı, çok katı ve hak düşürücü sürelere bağlanmıştır:
Hamilin, “karşılıksızdır” işleminin yapıldığını öğrendiği tarihten itibaren 3 ay içinde şikâyette bulunması gerekir.
Bu şikâyet, her halükârda fiilin işlendiği, yani “karşılıksızdır” işleminin yapıldığı tarihten itibaren 1 yıl içinde yapılmalıdır.
Bu sürelerin kaçırılması, fail hakkında cezai takibat yapılmasını imkânsız hale getirir.
Cezai Sorumluluk Kime Aittir? (Failin Tespiti)
Suçun failinin kim olduğu, çekin kimin adına düzenlendiğine göre değişir.
Gerçek Kişilerde Sorumluluk
Çek hesabı sahibi bir gerçek kişi ise, suçun faili ve cezai sorumlusu, çek karşılığını hesapta bulundurmakla yükümlü olan çek hesabı sahibinin bizzat kendisidir. Gerçek bir kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak atayamaz; atasa bile cezai sorumluluk yine hesap sahibine aittir.
Tüzel Kişilerde (Şirketlerde) Sorumluluk
Uygulamada en çok karmaşanın yaşandığı alan burasıdır. Çek hesabı sahibi bir tüzel kişi ise, cezai sorumluluk şu kişilere aittir:
Öncelikle, tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi (örneğin, bu konuda özel olarak görevlendirilmiş bir yönetim kurulu üyesi).
Böyle özel bir görevlendirme yapılmamışsa, yönetim organını oluşturan tüm gerçek kişi veya kişiler (örneğin, anonim şirketlerde tüm yönetim kurulu üyeleri, limited şirketlerde tüm müdürler) müteselsilen sorumludur.
İbraz Anında Yetkili Sorunu
Tüzel kişi sorumluluğundaki en kritik nokta, sorumlu kişinin belirlendiği zamandır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, cezai sorumluluk, çeki fiilen imzalayan veya çekin düzenlendiği tarihte görevde olan yetkiliye değil, çekin bankaya ibraz edilip “karşılıksızdır” işlemi yapıldığı anda mali işlerden sorumlu olan veya yönetim organını oluşturan kişiye aittir.
Bu durum, ileri tarihli çeklerin yaygın olduğu ticari hayatta, şirket yöneticileri için öngörülemeyen bir risk yaratmaktadır. Örneğin:
Bir şirket yöneticisi (A), görevdeyken ileri tarihli bir çek düzenler.
Bu yönetici (A), çekin tarihinden önce görevden ayrılır ve yerine yeni bir yönetici (B) atanır.
Çek, yeni yönetici (B) görevdeyken bankaya ibraz edilir ve karşılıksız çıkar.
Bu senaryoda, çeki hiç görmemiş veya varlığından haberdar olmayan yeni yönetici (B), sırf ibraz anında “karşılığı bulundurmakla yükümlü” kişi olduğu için, karşılıksız çek suçunun faili olarak yargılanır.
Bu uygulama, “cezaların şahsiliği” ilkesine aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne taşınmış, ancak Mahkeme, bu düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olmadığına karar vermiştir.
Karşılıksız Çekin Yaptırımları ve Hukuki Sonuçları
Karşılıksız çek fiili, çok katmanlı ve ağır sonuçlar doğurur.
1. Cezai Yaptırım: Adli Para Cezası (APC)
Suçun temel cezası adli para cezasıdır. Mahkeme, karşılıksız çıkan her çek için faile 1500 güne kadar adli para cezası hükmeder. Bu cezanın miktarında iki kural vardır:
Üst Sınır: Ceza, en fazla 1500 gün olabilir.
Alt Sınır: Hükmedilecek adli para cezası, çekin karşılıksız kalan bedelinden daha az olamaz. (Anayasa Mahkemesi, 2017’de bu bedele faiz ve masrafların eklenmesini iptal etmiştir).
Hakim, bu sınırlar içinde belirlediği gün sayısını, TCK m. 52 uyarınca sanığın ekonomik durumuna göre günlüğü 20 TL ile 100 TL arasında bir miktar ile çarparak nihai cezayı belirler.
2. Para Cezasının Ödenmemesi: Doğrudan Hapis Yaptırımı
Bu suçu diğer suçlardan ayıran en sert yaptırım buradadır. Normalde, ödenmeyen adli para cezaları kamuya yararlı bir işte çalıştırmaya çevrilebilir. Ancak Çek Kanunu’na göre, karşılıksız çek suçundan verilen adli para cezası ödenmezse, bu seçenek uygulanmaksızın doğrudan hapis cezasına çevrilir.
Hapse çevrilen cezanın üst sınırı, tek bir hüküm için 3 yılı, birden fazla hüküm olsa dahi toplamda 5 yılı geçemez.
3. Güvenlik Tedbiri: Çek Düzenleme ve Hesap Açma Yasağı
Mahkeme, adli para cezasıyla birlikte, sanık hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına da hükmeder. Bu yasak, kişinin yeni hesap açmasını engellediği gibi, mevcut hesaplarından çek düzenlemesini de yasaklar. Yasaklı kişiler, sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamazlar.
Bu yasağa rağmen çek düzenlemek, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasını gerektiren ayrı bir suç oluşturur.
4. Hukuki Sonuçlar (İcra Takibi ve Banka Sorumluluğu)
Cezai süreçten bağımsız olarak, hamil alacağını tahsil etmek için hukuki yollara başvurabilir:
Kambiyo Senetlerine Mahsus İcra Takibi: Alacaklı, borçluya (ve çeki ciro edenlere) karşı hızlı bir icra takibi başlatabilir. Bu takipte itiraz süresi 5 gündür ve itiraz doğrudan İcra Mahkemesi’ne yapılır.
Bankanın Yasal Garanti Tutarı: Banka, süresinde ibraz edilen ve karşılığı bulunmayan her bir çek yaprağı için, kanunla belirlenen ve her yıl güncellenen bir asgari tutarı (yasal garanti tutarı) hamile ödemekle yükümlüdür.
Tablo 1: Karşılıksız Çek Suçunun Yaptırımları Özeti
| Yaptırım / Sonuç Türü | Yasal Dayanak | Açıklama ve Kapsam |
| Adli Para Cezası | 5941 s. Kanun m. 5/1 | Her bir çek için 1500 güne kadar. Karşılıksız kalan miktardan az olamaz. |
| Doğrudan Hapis Cezası | 5941 s. Kanun m. 5/11 | Adli para cezasının ödenmemesi halinde doğrudan hapse çevrilir (Üst sınır 3 yıl, toplamda 5 yıl). |
| Çek Düzenleme Yasağı | 5941 s. Kanun m. 5/1 | Mahkemece verilir. Sermaye şirketlerinde yönetici olmayı engeller. |
| Yasağı İhlal Suçu | 5941 s. Kanun m. 5/1 | Yasaklıyken çek düzenlemek 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. |
| İcra Takibi | İİK m. 167 vd. | Hamil, keşideci ve cirantalara karşı kambiyo senetlerine mahsus hızlı takip yapabilir. |
| Banka Sorumluluk Bedeli | 5941 s. Kanun m. 3/3 | Banka, her çek yaprağı için belirlenen asgari garanti tutarını ödemek zorundadır. |
| Gecikme Tazminatı | TTK m. 811 | Hamil, icra takibinde ticari temerrüt faizi ve %10 tazminat talep edebilir. |
Yargılama Süreci ve Kanun Yolları
Görevli Mahkeme: İcra Ceza Mahkemesi
Karşılıksız çek suçundan kaynaklanan davalara bakmakla görevli mahkeme, İcra Ceza Mahkemesi‘dir. Yetkili mahkeme ise; çekin ibraz edildiği yer, hesabın açıldığı yer, sanığın yerleşim yeri veya şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesidir.
Özel Yargılama Usulü
Bu suçun yargılaması, İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen özel ve daha seri bir usule tabidir. Bu usulün en dikkat çekici özelliklerinden biri, şikâyetçi veya vekilinin duruşmaları takip etme zorunluluğudur. Eğer şikâyetçi (veya vekili) mazeretsiz olarak duruşmaya katılmazsa, mahkeme davanın düşmesine karar verir.
Tablo 2: Karşılıksız Çek Sürecinde Kritik Süreler
| İşlem / Başvuru | Süre | Başlangıç Anı | Yasal Dayanak | Sürenin Kaçırılmasının Sonucu |
| Çekin Bankaya İbrazı | 10 gün / 1 ay / 3 ay | Çek üzerindeki düzenleme tarihi | TTK m. 796 | Müracaat hakkının kaybı; suçun oluşmaması. |
| Cezai Şikâyet | 3 ay (hak düşürücü) | “Karşılıksızdır” işleminin öğrenilmesi | İİK m. 347 | Şikâyet hakkının tamamen kaybı. |
| Cezai Şikâyet (Azami) | 1 yıl (hak düşürücü) | “Karşılıksızdır” işleminin yapıldığı tarih | İİK m. 347 | Şikâyet hakkının tamamen kaybı. |
| İcra Takibine İtiraz | 5 gün | Ödeme emrinin tebliği | İİK m. 168 | İtiraz hakkının kaybı, takibin kesinleşmesi. |
| İstinaf Başvurusu | 7 gün | Hükmün tefhim veya tebliği | CMK m. 273 | İstinaf hakkının kaybı, hükmün kesinleşmesi. |
Borcun Ödenmesi: Hukuki Korunma ve Çözüm Mekanizmaları
Kanun, borcun ödenmesini teşvik eden ve failin cezai sorumluluktan kurtulmasını sağlayan mekanizmalar sunar.
1. Etkin Pişmanlık (Borcun Faizleriyle Ödenmesi)
Sanık veya hükümlü için en önemli hukuki korunma yolu budur. Karşılıksız kalan çek bedelinin, kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek olan ticari temerrüt faizi ile birlikte alacaklıya tamamen ödenmesi gerekmektedir.
Yargılama Sırasında Ödeme: Ödeme, yargılama devam ederken yapılırsa, İcra Ceza Mahkemesi davanın düşmesine karar verir.
Hüküm Kesinleştikten Sonra Ödeme: Ödeme, mahkûmiyet kararı kesinleştikten sonra yapılırsa, mahkeme hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verir. Bu karar, adli para cezasının infazını durdurur, çek yasağını kaldırır ve hükmün adli sicil kaydından silinmesini sağlar.
2. Şikâyetten Vazgeçmenin Etkisi
Suç şikâyete tabi olduğundan, alacaklı hamilin şikâyetinden vazgeçmesi de etkin pişmanlık ile aynı hukuki sonuçları doğurur. Vazgeçme halinde de davanın düşmesine veya hükmün ortadan kaldırılmasına karar verilir.
3. Çek Düzenleme Yasağının Kaldırılması Prosedürü
Yasağın kaldırılmasının temel yolları etkin pişmanlık ve şikâyetten vazgeçmedir. Ek olarak, kişi, mahkûm olduğu cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren 3 yıl (ve her halde 10 yıl) geçtikten sonra, mahkemeden yasağın kaldırılmasını talep edebilir.
Sonuç ve Stratejik Değerlendirme
Karşılıksız çek suçu, failin niyetinden çok sonuca odaklanan, objektif sorumluluğa dayalı bir suç tipidir. Yargılaması, genel ceza usulünden farklı olarak, İcra Ceza Mahkemelerinde seri ve özel bir usulle yapılmaktadır. Yaptırımları, adli para cezası, bunun ödenmemesi halinde doğrudan hapis cezası, çek düzenleme yasağı gibi cezai, idari (güvenlik tedbiri) ve hukuki (icra takibi) unsurları bir arada barındıran hibrit bir yapıya sahiptir. Kanunun temel amacı çifttir: Bir yandan çeke olan kamusal güveni tesis ederek ticari hayatın düzenini korumak, diğer yandan etkin pişmanlık gibi kurumlarla alacaklının alacağına en hızlı ve etkin şekilde kavuşmasını sağlamak.
